Bir başlığı yok bu yazının anlattım öyle gelişi güzel
Yoluma devam etmeye söz verdim kendime. İleriye hep en ileriye... Uzanabildiğim en uzak noktaya gitmeye karar verdim mesela. Yeni bir sürü karar aldım ben yine. Peki nasıl olacak? Nasıl uygulanacak bu kararlar onu düşünüp duruyorum. Nasıl anlatıcam insanlara derdimi? Hadi anlattım anlarlar mı acaba? Sanmıyorum. Ne zaman anladılar ki şimdi anlasınlar. Sakin bir insan nasıl olsa bu kız, kalp kırmayayım diye sustuğu çok oluyor. İçine atıyor mesela çoğunlukla. Kendi dünyasının en kuytu köşesine yığıyor tüm anlatamadıklarını. Çoğu zaman bir düğüm oluyor boğazında ama hep gülüyor. Çünkü inanıyor ki gülerse her şey düzelecek. Son bulmayan bir hissizlik hali yayılıyor tüm ruhuma. Yavaştan karartıyor içimi, ben inatla yeni renklere boyamaya çalışıyorum. İnat ettikçe yoruluyorum. İçimde kopan o fırtınalar hiç dinmiyor hep bir gök gürültüsü hep bir şimşekler, yıldırımlar. Yıkıyor yakıyor tüm var olanları. Ben yeniden en baştan kuruyorum her şeyi fırtınanın ardından.
Neticede diniyor o fırtınalar. Ardında bıraktığı yıkıntıları onarmak bazen zor oluyor. Yinede onarıyor insan bir şekilde. İçimdeki küçük neşeli çocuk her yere çiçekler ekiyor o en sevdiğimiz çiçekten. Buram buram yasemin kokuyor etraf fırtınanın ardından. Kaldırım taşlarını boyuyor rengarenk. En çokta turuncuyu seviyor. İşte o zaman diyorum iyi ki var o içimdeki çocuk iyi ki hep neşeli. Tüm yaşlarımda tüm fırtınalarımda benimle o çocuk.
Umarım hep yanımda olur. Kalbimin her noktasında olur. Aldığım tüm kararlarda yanımda olmalı ki daha güzel şeyler yapabileyim. Biz hep o çocukla beraber yürüdük. Yeni yerler görmeliyiz. Her duyguyu tatmalıyız onunla beraber. Şimdi oda aşık benim gibi. Daha bir neşeli oldu. Yinede eski hüznü var hala. Kırık bir kanadı. Neden hatırlamıyorum ama buruk biraz içi. Sanki korkuyor gibi. Neden korkuyor peki ? Ah işte ben bile bilmiyorum bu kez neden korkuyor.
Ne oldu sana küçüğüm, sevmiyor musun artık yasemin kokusunu, turuncuyu, limonlu dondurmayı. İstersen bir kitabın kahramanı ol yine. Sen seversin bir kitapta kaybolmayı, kahramanla bütünleşmeyi. Ya da bir film izleyelim aksiyonu bol olanlardan, bilim kurgumu istersin. Yeniden resim yapmaya başlayalım mı? Biyoloji sorusu çözmek ister misin? Anlaşılan bu kez işe yaramıyor bunlar. Hadi eve dönelim artık o zaman. Yeni tarifler deneyelim. Damak tadımızın yerine gelmesi için uğraşalım.
Yola devam ediyoruz işte küçüğüm sakın şimdi bükme boynunu. Çok uzun bir yola çıkıyoruz seninle. Merak mı ettin? Sen zaten biliyorsun benim gideceğim tüm yolları. Hadi kalk giy o papatyalı bahçıvan pantolonunu, sarı tişörtünü. Tut elimden gidiyoruz küçüğüm. Yeni maceralar bizi bekliyor. Sanırım artık fırtınalar olmayacak. Daha büyüğüm şimdi. Her yeri turuncu yapmışsın yine. Yaseminlerin kokusunu içine çek ve el salla tüm o atılan çöplere. Gidiyoruz biz. Güzel günler var önümüzde :)
Yorumlar
Yorum Gönder