ZEHİR
Öyle zamanlar var ki susup susup içinize
atıyorsunuz. Söylemek istediğiniz ama söyleyemediğiniz, söylemediğiniz birçok
şey içinizde birikiyor. Sonra zamanla bu içinizde biriken söylenmemiş sözler
adeta zehir etkisi yaratıyor. Vücudunuz buna tepkiler veriyor. Geceleri
uyuyamıyorsunuz, uykunuzda dişlerinizi sıkmaya başlıyorsunuz. Bazı zamanlar
kendinizi karşınızda o varmış gibi içten konuşur halde buluyorsunuz. Şizofren
mi oluyorum acaba diyorsunuz. Yok henüz o safhada değilsiniz. Daha çok
kızgınlıktan oluyor bunlar. İçten bir sürü monolog geçiyor. Hatta hayalinizde
birilerini dövüyorsunuz. Hâlbuki bir söyleyecek yer ve mekân bulsanız, bir
karşılaşsanız neler dersiniz. Mesajla da olmuyor ki. Yüz yüze söyleyeceksin ki
tesirini göresin söylediklerinin. El kol hareketleriyle pekiştir kurduğun
cümleleri ve hatta sesini yükselt kimi yerlerde ki anlasın. İçten içe
kinleniyor öfkeleniyorsunuz dimi yapmayın valla zararı size bunun. Bırakın ya
söylemeyin gitsin söyleseniz ne anlar. Anlayacak olsa dinleyecek cesareti
olurdu. Anacım kimse sizi üzmesin, sizde buna izin vermeyin diyeceğim o. Valla
üzerse de bir yolunu bulun kendinizi toparlayıp ayağa kaldırın ve kendi
kendinizin koluna girip yolunuza devam edin. Siz orada şunları bir
söyleyebilsem diye vakit kaybederken hayatınızda olacak en güzel gelişmeleri
kaçırıyor olabilirsiniz.
Kulağımda dönüp duran şarkıda diyor ki “ maskeleri
takıp kahkahalar atıp o şekilde yaşamanı diliyorum” böyle güzel beddua mı olur
be J Ona böyle deyin ve yola koyulun. Kendinizden
daha önemli kimse yok. Valla yok canlarım.
Yorumlar
Yorum Gönder